Burayı hatırlayan kaç kişi var? 💁♀️
Kuzguncuk'taki pek çok dostumuz, sanatçı ve Kuzguncuklu'yu ağırladığımız meşhur İlya'nın bostanı burası. Bu bahçede ne etkinlikler yapıldı, ne söyleşiler yapıldı, ne şarkılar söylendi...
En çok sevdiğimiz ise Kuzguncuk sakinleri, sanatçıları ve esnafı ile iç içe yaşamaktı! 💜
Her sabah, işe giderken asırlık çınar ağaçlarının altından geçip, solda kiliseyi gördüğümde sağdaki demir kapıdan girilirdi fidanlığa. Aylardan kış ise karşısına çıkan dev hurma ağacının çıplak ağaç üzerindeki meyveler öyle estetiktir ki, dalında izlemeyi, yemeye tercih edersin.
Zaman bahar ise, sabahın güzelliği mekanın sessizliğinde kuşlar dile gelir. Ahır olarak kullanılan mekan, ofise dönuşmüş, resimdeki alana açılan ofisimin kapısını açınca, kapının solunda dikilmiş Bambussa’lar.. Nisan-Mayıs'tan itibaren gözle izlenir bir büyümeyi izlerim.
Doğal havuzun etrafına, bahar ve yaz mevsimlerinde, öğlene doğru, o yıllarda doğan bebekler mamalarını yemeye gelir: Derin, Poyraz, Rüzgar, Özgür, Yunus, Ali...
Türkan Saylan’a abla diyen kıymetlim Kadriye, “Türkan ablaya imza gunu yapalim mi?“ fikrinin üzerine hemen atladım. Kadriye’nin büyük emekleri ile gerceklesti. Yazar, Gülsüm Cengiz, Cengiz Bektaş, Egemen Berkoz, şiir dinletileri yaptı burada. Daha neler neler...
Tekrar birbirimize ilham olabileceğimiz ve beraber etkinlikler düzenleyeceğimiz günleri iple çekiyoruz 💚🥰
Comments